EVCİL SÜS
Günümüzün hızlanmış zamanıyla sürekli artan markalaşma, siyasi uyuşmazlık ve çevresel felaketlerin görüldüğü bir dünyada yaşıyoruz. En kolayı bir şey yapmamak ve duyarsızlaşmak. Bu tasarım çalışmasında, bir çeşit karşı koyma metodu olarak, içinde yaşadığımız dünya ile farklı biçimlerde ilişkilenmemizi sağlayabilecek kişisel tasarım dilleri bulmaya çalışacağız. Estetik bir tercih veya bir tarz geliştirmekten ziyade, geçmişlerimizin, anılarımızın ve güdülerimizin peşine düşeceğiz.
Gündelik çevremizde, özellikle dantel perdeler, nakışlı masa örtüleri, resimli seramikler gibi ev eşyaları aracılığıyla görsel olarak devamlı iletişim halinde olduğumuz süsleme bizi ortak bir geçmişe, belirli bir tasarım soyağacına bağlayan görsel bir dil gibi davranır. Çalışmanın ilk bölümünde her gün, tek bir tema etrafında kurgulanacak - vernaküler mimarinin iç mekanları, el işi, miras, sembolizm, kıyafet, oyuncak ve araçlar, dekor. Bunları, görsel mirasımızı deşifre eden bireysel renk, şekil, malzeme ve doku koleksiyonları oluşturmak amacıyla bir araya getirme ve tartışmadan, yeniden yorumlama ve yazmaya ve son olarak eskiz ve modellemeye kadar çeşitli aktiviteler aracılığıyla keşfedeceğiz.
İkinci bölümde, bu kişisel tasarım yaklaşımları çevreyle, kendimiz dışındaki dünyayla yeniden ilişkilendirilerek test edilecek. Her öğrenci, Yahşibey manzarasıyla görsel diyalog içerisinde özgün bir çalışma geliştirecek. Böylece, kişisel ve toplumsal, iç ve dış izlenimler aynı anda farklı biçimlerde varolabilecekler. Bu çalışmalar, geleneksel ‘yorgan’ı yeniden yorumlayan bir grup enstelasyonu oluşturmak üzere bir araya gelecekler.